Karasal kaynaklar daha çok doğal kaynaklar olarak bilinir ve üretimde kullanılan doğal olarak ortaya çıkan maddelerden söz eder. Bu kaynaklar su, temiz hava, petrol, doğal gaz ve toprak minerallerini içerir. Bunların birçoğu hızla tükenirken, buradaki meseleler büyüktür ve doğrudan kentleşme ve sanayileşme ve doğal kaynakları hızlı bir şekilde tüketme eğilimleri gibi fenomenlerin tam merkezine gider.
Su
Tatlı su önemli bir konudur. Amerikan Midwest, 20 yıl boyunca su tablasının önemli ölçüde tükendiğini ve tablanın yılda yaklaşık bir ayağını aldığını gördü. Dünyada birçok göl ve nehir kirlendiğinden, hem içme hem de sulamada tatlı su sorunları önemli sorulardır. Zengin Körfez Arap ülkeleri çöl iklimleri için küçük ama kullanışlı bir tatlı su rezervi oluşturmak için büyük tuzdan arındırma tesisleri inşa etti. Ancak büyük nüfus ve kentleşme, herhangi bir bölgedeki su mevcudiyetini hızla tüketmektedir.
Yakıt
1990'ların başından bu yana petrol fiyatlarındaki artışın devam etmesi, bilinen bir kaynak sorunudur. Büyük petrol rezervine sahip Arap ülkeleri, petrol bittiğinde diğer endüstrilere uzun vadeli yatırımlar yapmıştır. 2006 yılında dünya 3,9 milyar ton petrol kullandı. 1995 yılında İsviçreli bir petrol araştırma şirketi olan Petroconsultants, dünyanın petrol arzının 2000 ile 2010 arasında zirveye çıkacağını ve o zamandan sonra yavaş yavaş düşmeye başlayacağını öngördü. Çin, petrole olan talebi yakında diğer tüm ülkeleri geride bırakan ABD’yi yakalayacak olan dünyanın en büyük sanayileşen ekonomilerinden biridir. Çin'in 1 milyarın üzerindeki yükselen nüfusu, dünyanın kaybolan petrol kaynaklarına büyük bir yük getirecek.
Tarım Arazileri
Hindistan, Bangladeş ve Çin dahil dünyanın birçok yerinde ekilebilir alan hızla yok oluyor. Nüfus arttıkça ve şehirler kırsal alanın kaynaklarına büyük bir talepte bulundukça, tarım arazileri kentsel yayılmaya maruz kalmaktadır. Bangladeş'te hükümet, son zamanlarda ülkenin ekonomik güvenliğine bir tehdit olarak tarım arazilerinin ortadan kalkmasına karşı önlem aldı. Hükümet, ülkenin şehirleşme ve nüfus artışına bağlı olarak her yıl tarım alanlarının yaklaşık yüzde 1'ini kaybettiğini ve bunun 80.000 hektar olduğunu açıkladı.