Örgütsel Kuramın İlkeleri

İçindekiler:

Anonim

Örgütsel teori, insanların gruplar halinde nasıl etkileşime girdiğiyle ilgili bir dizi fikir ve çalışmadır. Bir işletme işletiyorsanız örgütsel teorinin temel bir anlayışı önemlidir çünkü büyük olasılıkla çalışanlarınız olacaktır. Birbirleri etrafında nasıl hareket ettiklerini, sizinle nasıl hareket ettiklerini, onları neyin motive ettiklerini ve ne tür teşvikler almaları gerektiğini anlamak önemlidir. Örgütsel teoriyi anlamak, çalışanlarınızı ve kendinizi anlamak için ilk adımdır.

Küçük seri üretim

Küçük miktarlarda yüksek değerli ürünler veya hizmetler oluşturan kuruluşlar (bilgisayar programları, yasal danışmanlık veya metin yazarlığı gibi), ürünü yapan insanlara ve ürünün kendisi için daha azına odaklanma eğilimindedir. Bunun nedeni, her bireyin bu durumlarda daha fazla değer katmasıdır; küçük ölçekli şirketler daha azıyla daha fazlasını yapabilir. Daha küçük personele, daha az yöneticiye ve daha yüksek bir uzmanlık seviyesine sahipler.

Büyük Seri Üretim

Bazı şirketler büyük miktarda ürün ve hizmet yaratır. Küçük miktarlarda ürün satmak yerine, tersini yaparlar (maliyete bağlı olarak). Bu şirketler farklı bir organizasyon ilkesini takip ediyor. Bu şirketlerin daha düşük seviyelerinde daha az maaş alan daha az sayıda yetenekli ve daha fazla yönetici olacak.

Klasik Teori

Klasik teori, büyük parti üretimi ile yakından ilgilidir ve aslında çoğu kuruluşun üretim şirketi olduğu 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır. Bilimsel bir yöntemi izler: üretimde rol oynayan her faktörü incelemek, her seferinde bir tane ayarlamak ve verimliliği arttırıp arttırmaması. Klasik teori kağıt üzerinde son derece etkilidir çünkü insanları ekonomik aktörlere indirger; performanslarının, ne kadar para kazandıkları ile doğrudan ilgili olduğunu, gerçeğin insanların daha karmaşık olduğu durumlarda olduğunu varsaymaktadır. Bununla birlikte, klasik örgütsel teori önemlidir, çünkü başka teorilerin kurulabileceği bir çerçeve oluşturur.

Neoklasik Teori

Neoklasik teori daha modern, çok yönlü bir organizasyon teorisidir. İşçilerin, genellikle artan aydınlatma veya emekleriyle bitmiş ürün arasında daha iyi bir bağlantı hissi gibi ekonomik olmayan teşviklere cevap vererek, irrasyonel davrandıklarını kabul eder.

Merkezileştirme - Merkezi Olma

Merkezileşmiş organizasyonlar esasen bürokrasilerdir. Herkes karar vermeden önce bir üste rapor vermek zorundadır ve sonunda her şey merkez tarafından yürütülür. Diğer yandan merkezi olmayan bir kuruluş, yöneticilerin kendi kararlarını vermelerini sağlayan ve kesin bir süreç izlemekten ziyade sonuçlara odaklanan organizasyondur. Her ikisi de, söz konusu organizasyonun ihtiyaçlarına ve kültürüne bağlı olarak çalışabilir, bu nedenle her ikisinin de yararlarını ve sakıncalarını anlamak önemlidir.