21. yüzyıl yöneticilerinin karşılaştığı zorlukların çoğu, yöneticilerin on yıllardır karşılaştıkları zorluklarla aynı. 1966 Petrol Mühendisleri Derneği toplantısında Sidney Shuman, en büyük üç zorluğu “işletme ile devlet arasında iyi iş ilişkileri geliştirmek, ileri teknolojiyi en iyi şekilde kullanmak ve yapıcı sosyal değişimi sağlamak” olarak tanımladı. bugün önemli
Devlet-İş İlişkilerinin Geliştirilmesi
İşletmeler ve devlet arasındaki ilişki gittikçe daha karmaşık hale geldikçe, ikisi arasında etkili bir iletişim kurmaya ihtiyaç duyuluyor. İşletmeler, ticareti düzenlemek ve adil iş yasalarını uygulamak için hükümete güvendikleri gibi, hükümetler de ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve iş sağlamak için işletmelere güvenirler. 21. yüzyıldaki etkin yönetim, yalnızca eyalet ve federal düzeyde değil, aynı zamanda küresel bir bakış açısıyla hükümete ilgi göstermek anlamına da geliyor.
Gelişen Teknolojiden Yararlanma
Dünya nasıl işler o kadar hızlı değişiyor ki birçok işletme yetişmekte zorlanıyor. VoIP gibi teknolojiler, sosyal ağlar ve giderek daha gelişmiş donanım ve yazılım sistemleri ile dünyanın her köşesini erişilebilir kılan en gelişmiş işletmeler, bu teknolojinin sağladığı küresel olanakları benimsiyor. Etkili yöneticiler, çalışanlarını, birkaç yıl önce nadiren hayal edilebilecek işleri başarmak için bu teknolojiyi kullanırken, yaratıcı düşünmelerini teşvik eder.
Yapıcı Sosyal Değişimi Sağlamak
Her işletmenin özünde, küçük bir yerel işletmeden büyük bir çok uluslu şirkete kadar, işi etik ve sorumlu bir şekilde yürütme sorumluluğudur. Birçok yönetici bunu bir fırsat olarak görüyor. Şimdi her zamankinden daha fazla, halk sorumlu işletmeleri araştırıyor ve onları himaye ile destekliyor. Çevreye duyarlı uygulamalar, yerel istihdama odaklanma ve hayırsever bağışlar, pek çok yöneticinin şirketlerine yapıcı sosyal değişimi teşvik etmelerine ve halkın güvenini kazanmalarına yardımcı olduğu kilit yollardır.