Paydaşlar, bir kuruluşun başarısı için borçlu olduğu veya bağlı olduğu bireyler veya gruplardır. Paydaş teorisi, kimin yararına olduğunu ve bu fayda için kimi feda ettiğini belirler. Şirketler, etik olarak değerlendirilmek için bir şirket içindeki tüm paydaşlara fayda sağlamalıdır. Maalesef, şirket yöneticileri, çıkarları her zaman birbiriyle çakışmayan paydaşlar arasında seçim yapmak zorundadır.
hissedarlar
Hissedarlar şirkete aittir. Hissedarlar bir şirkete para yatırır ve mümkün olan en yüksek getiriyi bekler. Hissedarlar yöneticilerin getirileri en üst düzeye çıkarmak için mümkün olan her şeyi yapmalarını ister ve bu da maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmak anlamına gelir. Hissedarlar genel olarak, kar marjını artırmadığı sürece maliyetleri artıran her türlü önlemi karşılarlar. Hissedarlar tüm kârların kendilerine aktarılmasını ister, ancak şirketin kendisi bu kazançları herhangi bir düşüş için saklamak isteyebilir.
Tedarikçiler ve Müşteriler
Tedarikçilerin ödemelerini mümkün olduğu kadar uzun süre sürdürmek, bu tedarikçilerle olan ilişkilere zarar verir, ancak bankadaki paraya ilgi katabilir, bu nedenle şirket karlarını ve hissedarlarının geri dönüşlerini artırabilir. Tedarikçiler sadakat bekler. Şirketler, aynı kalitede olmayan ancak daha düşük maliyetli olacak tedarikçilerden daha ucuz ürünler veya parçalar seçebilirler. Müşteriler düşük kaliteli ürünler istemezler, ancak fiyatlara duyarlıdırlar ve bunlardan tasarruf edilmesini isterler.
Çalışanlar ve Toplum
Maaş zammı ya da kıdem tazminatı ödemesi, firmanın karını azaltır, böylece hissedarların yatırımlarının geri dönüşlerini azaltır. Çalışanlar, şirket karlı olduğunda artırmalar ve primler beklemektedir. Diğer ülkelere dış kaynak kullanımı, özellikle diğer ülke çocuk işçiliğini veya düşük ücretleri teşvik ederse, hem çalışanları hem de toplumu olumsuz yönde etkiler. Dış kaynak kullanımı aynı zamanda çalışanlarda güvensizliğe, azalmış harekete ve düşük morallere neden olur.
Çözümler
Şirketler etik çatışmanın herhangi bir alanını analiz etmeli ve her gruba kaygılarını ve fikirlerini ifade etmelerini dinleyerek bir uzlaşma sağlamalıdır. Şirketler, kendileri ve bireysel paydaş grupları arasındaki iletişimi tutarlı bir şekilde geliştirmek için çaba göstermelidir. Yöneticilerin diğer şirketlerle yapılan tüm işlemlerde satış yönetimi kontrol stratejisi oluşturması gerekir. Yöneticiler, şirketin tüm paydaşları arasında şeffaflığı teşvik eden politikalar oluşturmalıdır. Şirket yöneticileri, etik kurumsal politika ve prosedürleri belirleyerek etik bir kurumsal kültür geliştirmeli ve sürdürmelidir.