Şirketler, kar etmeye yöneliktir ve genellikle eylemlerinin alt satırdaki etkilerine veya kazançlarına odaklanırlar. John Elkington üçlü alt çizgi kavramı ile geldi. Üç-alt satırlık raporlama, bir işletmenin yalnızca finansal açıdan değil, işletmenin sosyal ve çevresel yönlerinin etkisini bildirmesi gerektiği anlamına gelir. Bu yaklaşımın bazı dezavantajları vardır.
Prensipler
Üçlü alt çizgi raporlama yaklaşımı, işletmelerin kârlarına odaklanmaları gerektiğini, görevlerinin yalnızca bir yönünü oluşturduğunu söylüyor. Eylemlerinin çalışanlar, içinde yaşadıkları topluluklar ve çevre gibi insanlar üzerindeki etkilerine de odaklanmalıdırlar. Bu nedenle, diğer sonuçlardan bağımsız olarak kar elde etme konusundaki geleneksel amaç, işletmenin faaliyetlerinin toplumsal ve çevresel sonuçlarını göz önünde bulundurma gereği ile azaltılmaktadır.
Nicelemek Zor
Bir şirket kazançlar, gelirler ve maliyetler gibi finansal yönleri belirleyebilse de, sosyal ve çevresel yönleri ölçmek zordur. Bir işletme çevreyi geri dönüşümle korumaya söz verdiğinde, örneğin etkisi kolayca fark edilemez. Üçlü alt çizgi yaklaşımını benimseyen şirketler, örneğin çevresel olarak sağlam olan bazı faaliyetlerde bulunduklarını belirten bir uyumluluk yaklaşımı benimseme eğilimindedir.
Yönetim Çatışması
Bir işletme yönetimi, geleneksel olarak hissedarlara getirileri maksimize etmeyi amaçlar. Üç alt-alt raporlama, böyle bir iş için bir çatışma yaratabilir. Bir işletmenin yaptığı sosyal ve çevresel eylemlerin faydalarının uzun vadede ortaya çıkması muhtemeldir. Bununla birlikte, karlar üzerinde kısa vadeli olumsuz bir etkisi olabilir. Çoğu hissedar, uzun vadeli sonuçlardan çok kısa vadeli karlara yöneliktir.
Yararları
İşletmeler sosyal ve çevresel olarak daha bilinçli hale geldikçe, kirlilik yaratan faaliyetlerde daha az yer alma eğilimindedir.Eylemlerinin çevre ve toplum üzerindeki etkilerini tartıştıkça, daha çevresel açıdan daha faydalı kararlar vermeleri muhtemeldir. Bu, uzun vadede daha büyük topluma fayda sağlayacaktır.