1972 Eşit İstihdam Fırsatı Yasası

İçindekiler:

Anonim

Amerika’nın 1950’lerde ve 1960’larda eşit haklar için çalkantılı mücadelesi, olumlu yönde belirsiz bir değişim dalgası yarattı. Martin Luther King, Jr. ve Başkan John Kennedy gibi erkeklerin çalışmaları, bir milletin sivil adaletsizliğe son verme tutumunu değiştirdi. 1972 Eşit İstihdam Fırsatı Yasası, işte ayrımcılıkla ilgili konularda hesap verebilirliği zorunlu kılmıştır.

Tarihçe

1964 tarihli Medeni Haklar Yasası, Amerikalılara karşı dini tercih, yaş, cinsiyet ve ırk ile ilgili ayrımcılığın yasaklanmasını yasakladı. Yasanın VII. Başlığı, Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonunu, EEOC'yi yarattı. Komisyona, işyerinde taciz ve ayrımcılıkla ilgili şikayetleri araştırmak ve arabuluculuk yapmakla görev verildi, ancak 1972 tarihli Eşit İstihdam Fırsatı Yasası geçinceye kadar, değişikliği uygulamada gerçek bir gücü yoktu.

Dava Gücü

1972'den önce, EEOC, sivil haklar grupları tarafından “dişsiz kaplan” olarak anılıyordu. Yasa, komisyonu federal mahkemede dava açması için yetkilendirdi. EEOC’ye göre, 1972’de yapılan değişiklikler komisyona idari bulgularını “destekleme” ve yargı yetkisini ve ajansın erişimini arttırma yetkisi verecek şekilde tasarlandı.

Yetki delegasyonu

1972'de EEOC bünyesinde, 50.000'den fazla vaka ile geri yüklenen dava yükünün hafifletilmesine yardımcı olmak için Bölge Müdürleri ve Bölge Müdürleri şubeleri kuruldu. Yasa, ofislere komisyonun emsal teşkil ettiği konularda “makul sebep” ve “makul sebep yok” belirleme mektupları verme yetkisi verdi, Komisyon emsali olmayan davaları çözme yetkisine sahipti.

Eşit Haklar Genişletildi

1972 Eşit Fırsat Kanunu, VII. Başlık yetkisini 10 milyon vatandaşa koruma sağlayan yerel, eyalet ve federal iş bulma kurumlarını kapsayacak şekilde genişletti. Kanun, asgari çalışan sayısını 25'den 15'e düşürdü ve bir işverenin Başlık VII'ye tabi olmadan elinde tutabileceği. Mevzuat ayrıca eğitim kurumlarında eşit hakların korunmasını sağlamıştır.

Kadın hakları

1972 tarihli kanunun bir sonucu olarak, EEOC işyerinde kadın ve hamilelik konusundaki ilkelerini değiştirdi. İşverenlerin, kadınları hamilelik sırasında izinsiz kalma izni almaya zorlamalarını ya da hamile kalan çalışanları işten çıkarmalarını engelledi.