Sigorta endüstrisinin bir özelliği, bir yandan gelirler ile diğer yandan ilgili harcamalar - diğer bir deyişle, poliçe sahiplerinden primlerin alınması ile taleplerin ödenmesi arasındaki zamanın çok yüksek olması. Bu boşluk aktüeryal kestirmeler (örneğin, hayat sigortası durumunda, sigortalıların beklenen uzun ömürlülüğü) bir firmanın karlılığını, hatta ödeme kabiliyetini bile belirleyen önemli bir faktördür.
Zarar ve Zarar Ayarlamaları
Sigorta sektörünün merkezinde, söz konusu pazara özgü iki muhasebe işlemi bulunmaktadır: bir yandan talepte bulunmak, diğer yandan talep rezervlerini artırmak veya azaltmak. Her iki işlem de "meydana gelen zararlar" ı oluşturmak için bir araya gelir. Bir muhasebe dönemi boyunca rezervlerdeki net değişim, artı ödenen tazminatlar, oluşan zararlara eşittir.
Ayrıca, negatif maaş kaybına uğrayan kurtarılabilirler veya kurtarma ve sübvansiyon gibi nakit ofsetleri de vardır.
Örneğin, bir sigorta şirketi, bir zarardan sonra bir "kayıt yapma hakkı" saklayabilir. Şirket sigortalı tazminat talebini ödeyecek ve daha sonra zarar görmüş olabilecek üçüncü bir tarafa karşı olası bir davacı olarak sigortalı konumuna geçecektir.
Reasürans
Sigorta şirketleri genellikle reasürans şirketleri ile kendi sözleşmelerine girerek risklerinin bir kısmını sözleşmektedir. Reasürans için muhasebe prosedürleri, London School of Economics’in 1996’da belirttiği bir rapor olarak “doğrudan sigorta muhasebeinin bir yansıması” dır.
Standart Belirleyiciler
Londra'daki Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB), Amerika Birleşik Devletleri dışındaki çoğu finansal muhasebe dünyasının kabul ettiği standartlar olan Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını (IFRS) üretir. Connecticut Norwalk'taki Mali Muhasebe Standartları Kurulu (FASB), ABD'deki muhasebecilerin emsalidir.
İki kuruluş, sigortacılığa “ölçüm yaklaşımı” dedikleri şeyi geliştirerek ortak bir projede yer alıyor. Bu, belirli bir sözleşmenin bugünkü değer değerlendirmesini gerektirerek, gelir ve gider arasındaki zaman boşluğunu, üç unsurla ele alır: sözleşmenin sigortacı tarafından yerine getirilmesiyle ortaya çıkması beklenen gelecekteki nakit akışlarının muhtemel ağırlıklı ağırlıklı ortalaması; paranın zaman değerinin etkisi; ve sadece sözleşmenin başlangıcından elde edilen kazançların kaldırılması.
İndirim Oranı
Gelişmekte olan standartlarda izin verilecek paranın zaman değerinin etkisine ilişkin karşılık, iskonto oranı olarak da bilinir.
Bu oran, iki kurulun, "sözleşmeler bu özellikleri paylaşmadığı sürece sözleşmeleri gerçekte desteklemek için tutulan varlıkların özellikleri yerine sözleşmelerin özelliklerini yansıtmalıdır" demiştir.
Özellikle, sigorta sözleşmesiyle ilgili nakit akışlarının belirli varlıkların üretkenliğini yansıtmaması durumunda, iskonto oranı likidite için bir düzeltmeyle risksiz bir oran olacaktır. Öte yandan, belirli sözleşme destekli varlıkların üretkenliği nakit akışının belirlenmesinde rol oynarsa, indirim oranı yansıtacak şekilde ayarlanacaktır,