Yurtdışında iş yapmak, yurtiçi girişimlerden farklı birçok maliyet faktörünü hesaba katmak anlamına gelir. Lojistik operasyonları için nakliye ve izleme teknolojisi gibi belirgin maliyet faktörlerinin yanı sıra, şirketin pazarlama, finans ve ekonomik bölümleriyle ilgili maliyet faktörlerini de ödemesi gerekir.
Araştırma ve Geliştirme
Bir ülkede iyi işleyen şey denizaşırı çeviri yapmayabilir. İşletmelerin başarılı olabilmesi için altyapı, nüfus ve yerel kültürü araştırması gerekir. Ek olarak, şirketin testler yapması, örnekler sunması, anketler yayınlaması ve yeni ülke içindeki diğer kapsamlı programları yürütmesi gerekiyor. Teknolojiyle ilgili ürünlerin tedarikçileri, devrenin ülkenin altyapısıyla uyumlu olmasını sağlamalı ve ürünleri doğru dili göstermelidir.
Bazı ürünlerin tasarımında değişiklik yapılması gerekebilir. Örneğin, ürünlerin rengi ve ebadı Japonya ve Avrupa'da ABD’den önemli ölçüde farklılık gösterirken, ABD daha büyük araçlar tercih ederken, örneğin, Japon ve Avrupalı müşteriler genellikle daha dar yollara ve park yerlerine uyacak şekilde daha küçük araçları tercih eder.
Döviz Kuru Dönüşümü
Yurtdışında iş yapmak, ev sahibi ülkenin para birimini yabancı ülkenin yasal ihalesiyle değiştirmeyi gerektirir. Bununla birlikte, döviz kurları pahalıdır ve risklidir: Döviz kurları birkaç saniye içinde değişebilir. Bu nedenle, birçok uluslararası işletme, vadeli bir sözleşme tasarlayarak döviz alım satım maliyetini etkilemektedir. Bu sözleşmeler döviz kurunu önceden kilitlemekte, böylece her iki taraf da önceden alacakları para biriminin değerini bilmektedir. Bu tür bir sözleşme tasarlamamış şirketler para biriminin değerinde değişiklik yapabilir ve büyük miktarda para kaybedebilir.
Vergilendirme
Uluslararası işletmeler yabancı ülke vergisine tabidir. Bazı ülkelerin hükümetleri, şirketleri kendi sınırları içinde dükkan kurmalarını teşvik etmek için bilinçli olarak düşük bir vergi oranı belirler. “Uluslararası Finans” ın yazarı Maurice D. Levi, Bahamalar, Bermuda ve Grenada'yı vergi cenneti örnekleri olarak gösteriyor. Bu nedenle, uluslararası şirketler için bir maliyet faktörü, hangi ülkenin operasyonları için en büyük ekonomik avantajı sunduğuna karar vermektir.
Pazarlama ve Reklamcılık
Bazı reklam yöntemleri yurtdışında iyi sonuç vermiyor. Yabancı bir pazara ürün sunan çok uluslu şirketler, yerel demografik özelliklere en iyi şekilde uyum sağlayan reklam ve pazarlama yöntemlerine para harcıyorlar. Örneğin, Meksika’daki temizlik ürünlerini kullanan bir şirket bunu bir telenovela’ya yerleştirerek yapmak isteyebilir, İsveç nüfusu ise son derece az kelime kullanan komik bir televizyon reklamına en iyi şekilde yanıt verebilir. Bazı Arap ülkeleri, az giyimli kadınlarla yapılan reklamlara iyi cevap vermez.
“Uluslararası Pazarlama Hatalarında Kısa Bir Kurs” yazan Michael White, “Tamam” el işaretinin “Made in America” logosunun, böyle bir el hareketinin enflamatuar kavramları temsil ettiği bir dizi ülkeye nasıl hakaret ettiğini açıklıyor. Yunanistan'da, örneğin, işaret kaba bir eylem gerçekleştirme davetidir. Yerel nüfusu rahatsız etmekten kaçınmak için, çok uluslu işletmeler bazen fazladan para harcamayı ve zaten kültürü anlayan yerel bir reklam şirketi kiralamayı tercih ediyorlar.