Kurumsal Gücün Hakimiyeti Teorisi

İçindekiler:

Anonim

Kurumsal gücün baskınlık teorisi, şirketlerin toplumdaki en baskın gücü oluşturduğu fikrini ortaya koyuyor. Teori, kurumsal gücün baskınlığının, kontrol şirketlerinden kaynaklandığını, ürettikleri ürünlerden, yarattıkları işlere, kontrol ettikleri kaynakları ve etkiledikleri politik seçimlere, yaşamın hemen hemen her yönüne dayandığını belirtir.

Kurumsal Güç Elit

Teori, en büyük şirketlerin üst düzey yöneticileri ve yöneticilerinden oluşan bir grup olan "kurumsal iktidar seçkinlerinin", engin kaynaklar üzerinde doğrudan kontrol sağlayarak baskınlığı sağladığını savunuyor. Bu grup aynı zamanda Amerikan ekonomisi üzerinde kritik bir etkisi olan büyük ölçekli yatırım ve istihdam sorularına da karar veriyor. Örneğin, kurumsal güç seçkinlerinin bir üyesi, Michigan'daki bir üretim tesisini durdurmaya ve fabrika işçilerine sendika ücretlerini ve sağlık sigortasını ödememek için Meksika'ya taşınmaya karar verebilir.

Denetlenmeyen güç

Egemenlik teorisi aynı zamanda kurumsal gücün büyük oranda kontrol edilmediği fikrini de içerir. Kurumsal karar vericiler, seçmenler veya müşteriler tarafından seçilmez, ancak şirketin yönetim kurulu tarafından atanır. Birçoğu şirket gücünü durdurma misyonuna sahip olan politikacılar, hakimler ve devlet kurumları, şirket parasının ve gücünün etkisi altına girebilirler. "Büyük çocuklar" ile rekabet etmeye çalışan küçük işletmeler kendilerini kısıtlamak için tasarlanmış kısıtlayıcı düzenlemeler ve baskıcı davalarla hedeflenmiş bulabilirler.

Kurumsal Gücün Kaynakları

Şirketler, hâkimiyetlerini korumak ve genişletmek için güçlerini birçok kaynaktan alırlar. Şirketler, kendilerine fayda sağlayacak ve rekabeti kısıtlayacak yasaları teşvik edeceğini bildikleri politikacılara büyük kampanya katkıları yapabilir. Şirketler, tatsız uygulamalarını ortaya çıkarmaya çalışan bireylere veya gruplara karşı dava açabilirler. Medyanın gücünü rakipleri, siyasi rakipleri veya gündemleriyle uyuşmayan herkesi itibarsızlaştırmak için kullanabilirler.

Çoğulcu Teori

Hakimiyet teorisi, kurumsal iktidar yapılarını analiz etmedeki tek düşünce okulu değildir. Çoğulcu teori, yasaların, ekonomik güçlerin ve tüketici tercihlerinin, dizginlenmemiş kurumsal gücün dengesi olarak hareket ettiğini savunur. Çoğulcu, Amerikan tüketici tabanının çeşitliliğinin, eyalet ve yerel yasalardaki değişikliklerin ve geniş yelpazedeki medya seçeneklerinin, nüfusun kurumsal gücünü makul sınırlarda tutmasına izin verdiğine inanmaktadır.